doğum gününden önce annem geldiğinde bi akşam nil e dedi ki: nil, parmağını ağzına sok. ben tam gülcekken nil dan die parmağını ağzına soktu. Ehehe emir komik tabi ama öbürünün de hem yapması komik bi görüntü hem de anlaması şaşırtıcı. Yani bizim için şaşırtıcı demek istiyorum. Bildiğinin farkında değildik. Daha sonra annem 3 kere daha denedi aynı şeyi, hani hakikaten bilerek mi yaptı, yoksa tesadüf mü diye. Nil de her seferinde aynı şeyi yaparak bildiğini ispatlamış oldu. Bugün Emine hanım, Evis'in aldığı ve nil in pek sevdiği ayakkabısını koltuğun arkasına atmış, sonra da nil ayakkabını getir demiş. Nil de gitmiş koltuğun arkasına dolaşmış ve getirmiş. hani top getirden getirmeyi biliyor herhalde ama orda karşılıklı oyun söz konusu, durup dururken bir getiri bildiğinin farkında değildim. Yaa işte böyle, bugün ayça ve çiğdem le, herşeyi kaçırıyoruz, ne çabuk büyüyor diye konuşurken bunlar aklıma geldi. Ben sözde bu tarz ufak tefeği her gün not tutmak için açtım bu blogu. Ama malesef çok başarısızım tutmakta. Gene de, ara ara hiç yoktan böyle kayıtlar var =] Bir de daha cok fotograf eklersem super olacak. Bu arada uzun zamandir bozuk olan fotograf makinamiz tamir edildi ve geldi *eline saglik murat. Belki biriktirmeden yaparsak daha kolay olur bu isleri.
Sizlerde de nil in fotograflari varsa buraya koymak icin hemen haber verin koyalim.
Sevgiler,
Ozi
*pek sevgili gunluk gibi oldu bu yazi =p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder